7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimlerinin üzerinden bugün itibari ile tam tamına 30 gün geçti. Seçimin nerede ise kırkı çıkacak ama halkın yüzde 60 ile yetkili kıldığı CHP, MHP ve HDP’den Hükümet olup, AKP’den hesap sorma yolunda bir şey çıkmayacağı artık iyice hissedilmeye başlanıldı.
30 gün içinde ne oldu?
Başbakanlık koltuğunda halen Ahmet Davutoğlu oturmakta.
Meclis Başkanlığı seçimi oldu ve yüzde 60 dolayısı ile 276’nın çok üzerinde bir sayısal çokluğa sahip olan CHP, MHP ve HDP birlik olup (Burada en büyük sorumsuzluk MHP’de yaşandı) Başkanlığı AKP’li eski Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a adeta altın tepside hediye ettiler.
Davutoğlu, Yılmaz’dan boşalan Milli Savunma Bakanlığı koltuğuna ise üç dönem kuralına takılanlara bir jest olması amacı ile daha öncede birçok kez Milli Savunma Bakanlığı yapmış olan Vecdi Gönül’ü atadı. Malumunuz olduğu üzere Gönül milletvekili değil. Dolayısı ile bugün ya da yarın Meclis toplantısında yemin edecek ve göreve başlayacak.
Seçimden 30 gün geçti.
Başbakan Davutoğlu görevinin başında.
Bakanların çoğu milletvekili olmadıkları halde Bakan olarak görevlerine devam ediyorlar.
Meclis Başkanlığını AKP’i Yılmaz kazandı.
AKP’liler şen ve mutlu!
Buna karşın CHP, MHP ve HDP’de bir iç hesaplaşma, moral bozukluğu, koordinasyonsuzluk almış başını gidiyor.
Bu halk, AKP’den 12 yılın hesabını sormak üzere CHP, MHP ve HDP’ye yetki verdiler.
Birleşin dediler.
Kısır döndü içinde kıvranmayın dediler.
Ülkenin geleceği, mutluluğu, refahı ve huzuru için yeri geldiğinde bir olun dediler, amma anlayan kim?
Aha buradan yazıyorum.
Yarın AKP’li Davutoğlu yetki alacak ve uzlaşı turlarına çıkacak.
Sonra gidip yetkiyi Cumhurbaşkanına verecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, akabinde Kılıçdaroğlu’nu Saray’a davet edecek ve ‘yetki’ verecek. Oda turlayacak ve belki de daha turlamadan götürüp yetkiyi Cumhurbaşkanına iade edecek. Cumhurbaşkanı zaten, Bahçeli ve Demirtaş’a hükümeti kurmak üzere davet edip yetki vermeyeceğini açıklamıştı.
Bu gelişmelerden sonra Cumhurbaşkanı Meclis Başkanı AKP’li İsmet Aydın’ı davet edip ‘Seçim hükümeti’ kurmasını isteyecek ve en erken 6 ay içinde Ocak, Şubat ya da Mart sonunda ‘Erken Genel seçime’ ülkeyi götürecek.
Bence de bu iyi olur.
Böylece Erdoğan’ın istediği 400 yerine 450’yi aşkın bir Milletvekili AKP adına Meclise girmiş olacak. HDP eğer parti olarak girerse ‘Sıfır çeker’ yok Bağımsız olarak girer ise 25’i geçmez. CHP yüzde 10’uk barajdan canını zar zor kurtarır ve Bahçeli’nin MHP’si ise Meclis dışında kalır.
Kehanette bulunmuyorum. Haşşşaaa! Ama görünen köy de kılavuz istemez derler. Bugün her yerde konuşulanlar böyle. AKP’ye inat HDP’ye oy verenleri bırakın HDP’li ve MHP’lier bile ilk seçimde AKP’ye oy olup yağacaklar.
Seçim startı ile birlikte Cumhurbaşkanı ve Başbakan meydanlarda haka ‘gördünüz mü bu muhteşem üçlüyü! Bir araya gelip bir Başkan dahi seçemiyorlar. Bunlarla ülke yönetilmezzzzz!’ deyip duracaklar.
Haksız da değiller yani.
Bakın yarın seçim olacakmış gibi AKP’liler çok daha sıkı olarak çalışmalar içindeler. Urfa’da partilere bakıyorum. AKP dışındaki tüm partiler ortalıkta yoklar.
Neden?
Çünkü onların da bu saatten sonra inançları kalmadı da ondan.
Yeniden buluşmak dileği ile…
YORUMLAR