Gökyüzün de özgürce uçuşan kuşları bilirsiniz.
Bunlar çeşit çeşittirler.
İçlerinde masum olanları da var, olmayanları da!
Et yiyen, leş tıktıklayan, hırsızlık yapan, yem yiyen, ekmek yiyen, uzun yıllar yaşayan türlerde çok çeşitleri vardır. Bunların arasında masum olan kuşlarda vardır, güvercinlerde. Özellikleri bakımından birbirine benzeseler de çok farklılıkları vardır aslında.
Urfa denince akla birbirinden ilginç güvercin çeşitleri gelir.
Bu güvercinler arasında en fazla ilgiyi ise ‘TAKLACI’ diye tabir ettiğimiz havada uçarken bir öne, bir geriye doğru ters takla atan güvercin gelir. Bir arkaya, iki öne takla attığından dolayı adına da taklacı kuş diyorlar. Meraklısı çoktur. Peşinden koşanlarda vardır. Parası da iyidir. Ama iyi olmayan tarafı alemde isminin ‘TAKLACI’ oluşudur. Gökyüzünde uçarken bir geri, iki ileri takla atma konusunda uzman olan TAKLACI KUŞUN bir dikkat çeken başka özelliği ise gökyüzünde her şeye rağmen yön bulmadaki maharetidir.
İşte günümüz siyasetinde de maalesef TAKLACILAR bulunmakta. Bunlara naçizane ben Taklacı Siyasetin Taklacı Siyasetçileri diye adlandırıyorum.
Şimdi diyeceksiniz ‘bu da nereden çıktı?’
İyi tamam da Gökyüzünde Taklacı kuş var da! Karada neden Taklacı Siyasetçi olmasın? Bugün aramızda maalesef birden fazla hem de birçok siyasi parti içerisinde ‘Taklacı siyasetçilere’ rastlayabilmek mümkün. Toplum özellikle son zamanlarda bu taklacı siyasetçiler ile arasına mesafe koymaya başladı. ‘Pazara kadar değil, mezara kadar’ anlayışın hakim olmasını isteyen seçmen, siyasetçinin ELİF gibi dik bir omurgaya sahip olmasını istiyorlar.
Aklınıza, ‘iyi tamam da taklacı siyasetçiler sadece Urfa’da mı var?’ diye bir soru gelebilir.
Hayır!
Zaten ben, sadece Urfa siyasetinden bahsetmiyorum. Bu türdeki taklacılığın ülke genelinde özellikle son dönemlerde etkin olmaya başladığına dikkatinizi çekmek istiyor ve iddia ederim ki, Taklacılık, siyasetçiler arasında olduğu üzere bürokraside de, STK’lar arasında da, Oda ve dernekler ile sendikalarda, vakıflarda, cemaatler arasında da adeta bir bulaşıcı virüs gibi TAKLACILIK almış başını gidiyor. Bir orada, bir burada, bir onun yanında, bir öbürsünün arkasında.
Bu kötü gidişata dur demek için en başta siyasilerin taklacılıktan uzak kalmasında yarar var. Böylesi bir duruş iyinin başlangıcı olacaktır.
Şen ve mutlu kalınız.
YORUMLAR