Reklam
Halil Çini

Halil Çini

h.cini@mynet.com

SERÇAWA!

15 Temmuz 2015 - 09:37


Türkiye’nin her yeri bizler için önemli.



 



Tabi ki Doğu ile Batı arasında görev yapmak çok daha farklı. Öyle havada konuşmanın bir âlemi yok. Doğu’nun, Güneydoğu’nun havası daha bir başka.



 



Dün bu köşemde ‘Hilvan’da İftar’ başlıklı bir yazım vardı. Yazımın bir bölümünde Urfa Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç ile ilgili olarak, ‘Hilvan’da çarşı pazarı gezerken, Başkan’ın bugüne kadar şahit olmadığım bir yüzüne tanıklık ettim. Bunu bir sonraki yazımda yazacağım’ demiştim.



 



Evet, ne yalan söyleyeyim, Büyükşehir Belediye Başkanı Güvenç’in şahit olmadığım bu yüzü yöre halkı ile kucaklaşabilmesi, üzerinden yılların birikmiş olduğu Bürokratlık kimliğini atabilmesi ve de en önemlisi yöre halkı ile kendi dilleri ile yani yeri geldiğinde Türkçe, yeri geldiğinde Kürtçe ve çok daha az da olsa Arapça’da konuşabilmesiydi.



 



Celalettin Güvenç aslen Kahramanmaraş’lı.



 



30 yılı aşkın bir süre Devlet Memurluğu görevinde bulundu.



 



Devletin çok önemli en üst düzey kadrolarında görev aldı.



 



Ve tarih 2013’ü gösterdiğinde Urfa Valisi idi. Sonrası malumunuz. Valilikten emekli oldu ve AKP’den Urfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve akabinde de 2014’te yapılan mahalli Genel seçimlerinde Urfa’nın ilk Büyükşehir Belediye Başkanı olmuş oldu.



 



Celalettin Güvenç, 2002 yılında Şırnak’tan tayini bir başka yere çıkarken yol güzergâhı olarak Şırnak’tan Mardin’e, oradan da Diyarbakır üzerinden Batı’ya dönüş yaptı. Bu coğrafyanın çocuğu olmasına karşın aklına bir gün Urfa’ya Belediye Başkanı olacağı sanırım hiç gelmedi. Ama kader böyle bir şey olsa gerek.



 



Güvenç, bir yıldan biraz daha fazla süredir Bu kentin Büyükşehir Belediye Başkanı.



 



Başkan, ilçelere ve ilçelerin sorunlarına tam hâkim pozisyonunda. Gittiği her yere ekibi ile yani Genel Sekreter Yardımcıları başta olmak üzere ilgili Daire Başkanlarını da yanından hiç eksik etmiyor. Nerede bir sorun ile karşılaştığında ‘bugün git, yarın gel!’ mantığı ile değil, anında yerinde sorunları dinliyor ve ilgili merkezlerden aldığı verilerle cevaplar veriyor.



 



Hilvan’da ne yalan söyleyeyim, halkın, vatandaşın sıcak ve içten muhabbeti ile karşı karşıya kaldığına şahit oldum.



 



İlçe merkezinde makam aracı ile turlamak yerine araçtan inerek halkla kucaklaşması daha da güzel olan taraftı. Üstüne üstlük bir de yöre halkı ile özellikle de Türkçe bilmeyen kadını, yaşlısı, genci ile Kürtçe ‘Çawaye Başe’ nasılsınız iyi misiniz? Diyerek başlayıp ‘Emrekte heye’ yani bir emrin var mı? Diyerek sözlerine devam edip karşısındakini dinledikten sonra da ‘Serçawa’ gözüm üstüne diyerek kucaklaşıp, tokalaşıp ayrılması ve onlarla kendi dilleri ile temas oluşturması bir başka güzellik idi.



 



Ben, şahsen Güvenç’in daha önce bu denli ‘Kürtçe’ konuşmalarına şahitlik etmemiştim. Bir ara yaşlı bir amca ile Kürtçe yaptığı sohbet sonrasında ‘Başkanım, maşallah Kürtçeyi ilerletmişsiniz?’ diye sordum. Güvenç bana, ‘eh fena değil. Ama daha çok çalışmalıyım. Bunlar çok önemli’ diye sözlerini tamamladı.



 



Hani bir dil bir insan derler ya! İşte Büyükşehir Belediye Başkanı Güvenç’te sadece ana dili olan Türkçe ve iyi bildiği İngilizce ile kendisini sınırlı tutmamış. Bölgede görev yapmanın sorumluluk bilinci ile adeta kendi kendisine iki dil ve iki insan yetmez dercesine hem Kürtçe’sini hem de kıt oranda dahi olsa Arapçasını da geliştirmeye başlamış…



 



Ben de Başkan Güvenç’e bu evrensel yaklaşımından dolayı hem Kürtçe ‘SERÇAWA’ hem de Arapça olarak ‘ALARASİ, ALA YUNİ’  diyorum…



 



Yeniden buluşmak dileği ile..



 


Bu yazı 538 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum