Sağımızda, solumuzda bir hayalet dolaşıyor!
Seçmen dediğimiz, elle tutulmaz, gözle görülmez, ben değil, o değil, etrafımızdaki kimse değil, uçarı, ne istediğini bilmez bir varlığın hayaleti 1 Kasım 2015’te cümleten kaderimizi belirleyeceğe benzer.
Tıpkı ilk defa gerçek anlamda oy kullanmanın nasip olduğu 14 Mayıs 1950’den bu yana olduğu üzere. Hepimizin kaderi bu hayaletin oynayacağı akıl oyunlarına bağlı. Ve belki de ilk defa, tek seçmenin oyu bile kendisiyle beraber 77 milyon kişinin ve çocuklarının geleceği üzerinde bu kadar etkili olacak.
Evet, Urfa’da 900 binin üzerinde bir seçmen 1 Kasım’da sandık başına gidecek ve Milletvekili konusunda siyasi tercihini ortaya koyacak.
Onlarca adayın bulunduğu ortamda bir seçmen nasıl karar verecek ve adayını hangi kriterlere göre seçecek?
Şüphesiz geleceğin Türkiye’sinin oylanacağı bu ortamda seçilecek olan Milletvekili de büyük önem taşımakta. Bu gerçekten hareket ettiğimizde;
BİR: bir seçmen öncelikle kendisi için en iyisini yapacak partinin hangi parti olduğunu öncelikle kestirebilmeli ve kararını vermeli.
İKİ: seçmen ikinci olarak kendi çıkarını bilmeli.
ÜÇ: seçmen her partinin kendi çıkarına ne gibi katkıda bulunacağını iyi analiz etmeli.
DÖRT: seçmen yarışan partiler arasından hangisinin çıkarını maksimuma getireceğini de iyi hesaplamalı.
BEŞ. Seçmen için aday profili çok önemli. Liyakat ilk sırada yer alır. Ekonomik özgürlük, eğitim, misyon ve vizyonda asla bir kenara itilmemeli.
ALTI: seçmen, kendisi ile arasına mesafe koymayacak olan vekili öncelikle tercih eder. Seçmen adayda hissedeceği yakınlık, güven ve samimiyette önemli bir etkendir.
Seçmen ne istiyor cevabını çok daha uzun bir liste halinde sıralayabiliriz. Ama inanıyorum ki Urfa seçmeni 1 Kasım’da sandık başına gittiğinde elini vicdanına koyup kararını bir kez daha gözden geçirirken, kendini bulduğu adayı tercih edecektir. Çünkü partiler söylemleri, duruşları, icraatları ile artık hayalet olan seçmeni çok daha fazla etkilememek ile birlikte adayın önemli bir etken olarak karşımıza çıktığını da unutmamak gerekir.
Urfa halkının ‘kendimizden birisi olarak’ kabul edip öyle nitelendirdiği CHP Milletvekili adayı M. Vedat Melik örneğinde olduğu gibi. Melik, Urfa halkı ve seçmeni ile sıcak ve samimi diyalogunu gerçekleştirebilen yegâne siyasetçilerimizden birisidir. Melik gibi siyasetçilerin sayılarının ilimizde çok daha fazla artması dileği ile..
Şen ve mutlu kalınız.
YORUMLAR