Türkiye her ne hikmet ise muhalefetsiz bir demokrasiye sürükleniyor. Bana göre sürüklenmiyor, demokrasi dışına itiliyor desem daha yerinde ve doğru olmuş olur.
Tabi ki bu süreçte suçlu olarak sadece iktidarı görmemekte de fayda var.
Türkiye’de son on dört yılda öyle bir siyaset oyunu oynanıyor ki, bu oyundaki rol sahiplerinin aynı odağın kartları oldukları açıkça görülüyor.
Sözünü ettiğim oyun tabi ki, Parlamento içindeki siyasi partiler arasında geçen “sözde” iktidar mücadelesi ya da muhalefetin sefaletiyle ilgilidir.
TBMM”de yaşananlara baktığımızda son yıllardaki muhalefet hareketini, tarihinin hiçbir döneminde görmemiştir. Parlamento içi muhalefetin tam anlamıyla bir “komedi” olarak nitelendirilmekte sanırım yanlış olmaz.
Parlamento çatısı altındaki vizyonsuz, yeteneksiz, bilgisiz, etkisiz ve yapmacık muhalefetin bu kadarına da pes demek gerekiyor.
Türkiye’de muhalefet sanki bir yerlerde, birileri tarafından dizayn edilmiş durumda sanki. Muhalefet partileri olan CHP, MHP ve HDP, iktidar partisinin hiçbir şey yapmadan ayakta kalması için gereken bütün eylem ve söylem birliğinde olmak konusunda hemfikir gibiler.
*****
Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi olan CHP, Atatürk Devrimlerine bekçilik yapmak yerine, CHP’nin geçmişiyle hesaplaşmayı gündemine almış durumda. Yaşamının hiçbir döneminde SOL düşünceleri benimsememiş onlarca siyasetçinin CHP listelerinden milletvekili olmaları karşısında CHP projesinin amacını anlamamak saflık olacaktır.
****
“MHP Muhalefeti” sözü, ne derece doğru olur bilemiyorum. MHP’nin bir muhalefet partisi olmaktan çok, arada yazılı açıklama yapan bir dernek olarak görülmesi daha doğru olacaktır. Bugünlerde parti içi muhaliflerin baş kaldırışı ile Olağanüstü kurultay ile karşı karşıya bulunan MHP”de tabandan yükselen “değişim ve dönüşüm” ne kadar gerçekleşir bilinmez fakat ortada bir gerçek var oda MHP”nin gelecek günlerde bir hayli sancılı süreçle karşı karşıya kalacağıdır. Bölünme mi olur, bütünleşme mi gerçekleşir gelecek günlerde hep birlikte yaşananları ve gelişmeleri gözlemleyerek görmüş olacağız.
****
Bir etnik kimliğin siyasetini yapan HDP ise günümüzde iktidar partisi olan AKP için bulunmayacak bir fırsat haline gelmiştir. Dokunulmazlıkların kaldırılıp olası bir baskın ara seçimin bile gündemde olduğu şu günlerde HDP ciddi bir kriz ile karşı karşıyadır. Barış ve kardeşlik söylemi ile yola çıkıp terör hareketlerini kınayamayacak noktada sıkıştırılmış olan HDP siyaseti, iktidar partisinin bölgede kutuplaşma siyaseti uygulayarak diğer muhalefet partilerini sıfırlaması için de bulunmaz bir fırsat yaratmıştır. Bu biçimiyle HDP Türk seçmenine hitap edemeyen, sadece etnik bir grubun emellerine sıkıştırılmış siyasetiyle iktidar partisinin nimetlerinden birisi olarak değerlendirilebilir.
****
Sonuç itibari saçımı yolmama neden olan o soruya geliyorum.
Muhalefetsiz Demokrasi olur mu?
Bugün itibari ile Türkiye’de en azından Parlamentodaki siyasi güçler açısından muhalefetsiz bir rejim yaratıldığı net olarak görülmekte. Muhalefetsiz bir rejim ya da iktidar partisini ayakta tutmak için dizayn edilmiş “sözde” muhalefet ile renklendirilmiş bir siyasal rejimin “sözde demokrasi” olması kaçınılmaz değil midir? Türkiye, muhalefetsiz bir demokrasiye sürüklenmiyor, demokrasi dışına itiliyor.
Ülkenin hızla demokrasi dışı bir rejime sürüklenmesinde iktidar partisinin sorumluluğu olduğu kadar, rejimin dönüştürülmesine seyirci kalan ve etkisiz muhalefet yapan CHP, MHP ve HDP de büyük bir sorumluluğa sahiptirler. Bunu asla unutmamak gerekir,
YORUMLAR