Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimden tam 36 gün sonra AKP lideri Davutoğlu’nu hükümeti kurmakla yetkili kıldı.
Bu yetki üzerine ilk olarak CHP lideri ile buluşan Başbakan, ikinci olarak MHP lideri ile ve son olarak da HDP eş Genel Başkanları ile bir araya geldi.
CHP’ye ‘kandil simidi ve gümüşlük içinde çikolata’ ile giden, MHP lideri ile de 5 dakikalık resim çektirme merasimi yüzünden 1 saat 45 dakika görüşen ve nihayetinde en uzun görüşmesini ise HDP heyeti ile gerçekleştiren AKP lideri ve Başbakan Davutoğlu, CHP ile nikâh işine daha yakın olduklarının altını çizdi.
İlk tur böyle geçti.
Zaten dikkat ettiyseniz Davutoğlu’nun tüm görüşmelerine Saray’a yakın yani Erdoğan’a yakın birer isimde eşlik etti.
Şimdi gözler ikince turda!
İkinci Tur’da Davutoğlu, MHP ve HDP ile yeni bir görüşmede bulunacağını sanmıyorum. Zaten ilk turdaki ilk randevuda yani CHP ile buluşma, AKP’ye yakın medya ve kalemşorlar tarafından ‘ilk buluşma iyiydi!’, ‘yüzler güldü!’, ‘tamam gibi!’ yazılar yazılıp çizildi. Yani AKP ile CHP’nin nikâh işine bir şekilde çanak tutulmuş olundu.
Ammaaaa!
Ben yine de 7 Temmuz 2015 Salı günü bu köşemde kaleme almış olduğum ‘UFUKTA ERKEN SEÇİM VAR’ sözümün ve görüşümün arkasındayım.
Bakın, AKP lideri ve Başbakan Davutoğlu, ilk tur görüşmelerine ilişkin olarak TV’de canlı yayında ‘görüşmem istendi bende görüştüm!’ dedi.
Bu söz aslında işin bir anda bozulacağını ve işin boyutunun ERKEN SEÇİM’e kadar uzanacağının bir işaretidir.
İşler bozulacak, nikâh gerçekleşmeyecek ve Cumhurbaşkanı bir seçim hükümeti kurulması yönünde TBMM Başkanından istemde bulunacak ve AKP’lilerden oluşacak olan geçici bir seçim hükümeti ile iş halka taşınacak.
Sonrası malum!
BİR: Cumhurbaşkanı, meydanlardaki turlarına devam edecek ve ‘gördünüz mü? İyi ki ben buradaydım. Bunlardan bir şey olmaz! (Bunlardan kasıt CHP, MHP ve HDP tabi ki) diyecek ve halktan AKP’ye dolaylı bir kez daha oy isteyecek.
İKİ: Davutoğlu, meydanlarda ‘bizim iyi niyetimizi gördünüz. Ama onlar kötü niyetliydiler!’ deyip partisine oy isteyecek.
ÜÇ: CHP, MHP ve HDP meydanlarda kendilerini anlatmaya çalışacaklar ama nefesleri bir türlü yetmeyecek.
SONUÇ itibari ile olası bir erken Genel seçimde;
BİR: AKP bırakın 400 milletvekilini, aklına dahi getirmekten korktuğu 450’ye yakın Vekil ile Mecliste BİR numara olacak.
İKİ: CHP bugünkü halinden çok daha geriye vuracak ve yüzde 14 ya da 15 ile Mecliste yer alabilecek!
ÜÇ: MHP Devlet Bahçeli’nin bugünkü tavırları ile tarih olacak(!) ve Meclis dışında kalacak.
DÖRT: HDP, eğer Bağımsız olarak seçimde girecek olur ise 20 ile 30 arasında vekil sayısı ile işi kurtarmaya çalışacak. Yok, eğer parti olarak seçime girmeye çalışır ise MHP gibi oda tarih olmuş olacak.
Haşşşa kehanette bulunmuyorum!
Şimdi sokaktaki durum böyle mesajlar vermekte.
Ben her zaman çarşı pazardaki Ahmet amca’nın, Bakkal Mehmet Efendinin, Pazardan alış veriş yapan Ayşe abla’nın düşüncelerini, öngörülerini önemserim. Bakın, 7 Haziran’daki genel seçimde Şubat ayındaki bir yazım da ‘HDP’nin gözü 5’te!’ demiştim. (yazım arşivde duruyor. İnanmayan bizahmet baksın) şimdi de yukarıdaki tabloyu görüyor ve yazıyorum.
Eğer HDP Bağımsız olarak seçime girer ise Urfa’dan çıkartabileceği vekil sayısı 2’yi geçmez. Yok, parti olarak girecek olur ise ülke barajının kurbanı olacaktır. Böylece AKP Urfa’da yerine göre durumu 10’a 2 ya da 12 – Sıfır yapar.
MHP ve CHP’nin bir varlık gösterebileceklerine ihtimal veremiyorum. Çünkü koskoca bir Ramazan ayı geride kaldı ve meydanlarda, iftar sofralarında, uzun Ramazan gecelerinde ne yazık ki bu iki partiye rastlayamadık.
Dost her zaman acıyı yani gerçeği dile getirir. Ben de bugün bu Bayram sonrasında ülke olarak siyasette yaşayabileceğimizi gözler önüne sermeye çalıştım. İnanır ya da inanmazsınız. Ama ben burada bir kez daha söylüyorum. Bakın AKP’liler yarın seçim olacakmış gibi Urfa’nın her köşesinde, mahallesinde, caddesinde, ev buluşmalarında çalışıyorlar. Peki ya CHP, MHP ve HDP’liler nerde?
Yeniden buluşmak dileği ile..
YORUMLAR