Dün bu köşemde Urfa AKP ile ilgili ilginç gelişmeleri ve kulisleri yazmıştım. Bugün ise sizlerle Urfa CHP ile ilgili görüşlerimi ve düşüncelerimi paylaşacağım.
CHP Genel merkezinde yaklaşan seçim öncesi stratejik bir hazırlık yapılmakta. İşte bu noktada gözler 15 Şubat’ta Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında partinin en yetkili organı olan PM’si toplanacak ve seçim ile ilgili nihai kararlar verilecek.
CHP, ülke genelinin yüzde 85’lik kısmında adaylarını ön seçim ile belirleyecek. Geriye kalan yüzde 15’lik kısımda ise adayları Genel merkez işaret edecek.
Urfa’da Genel merkezin işaret edeceği yüzde 15’lik kısımda yer almakta. Yani Urfa’da ön seçim olmayacak. Milletvekili adaylarını CHP Genel merkezi belirleyecek. Sadece Urfa’mı? Hayır! Doğu ve Güneydoğu’da birçok ilde durum böyle.
Bu tercih tabanda rahatsızlık yaratmış durumda. Bugüne kadar Urfa CHP’de Milletvekili adayı olarak sadece Hasan Oğlu meydanda. İkinci bir önemli başka isim yok! İddialara göre Genel Merkez, Oğul’a sıralamada birincilik vaadinde bulunmuş. Hasan Oğul ile bu konuyu konuşmadım. Ama görünen köy kılavuz istemez misali Urfa CHP’de son zamanlarda yaşananlar bu iddiayı kuvvetlendiriyor.
Urfa CHP’nin il Başkanlığı koltuğunda tanıdık ve partililerin ötesinde kamuoyunda da kabul ve ilgi gören bir isim var. Ömer Karakeçili. Saygın bir kişiliğe sahip olan Ömer Karakeçili’nin de bana soracak olursanız işi bir hayli zor. Çünkü bırakın yaklaşan seçim öncesi yürümeyi, 100 metre yarışçısı gibi koşması gerekiyor.
Ömer Karakeçili’nin işi gerçekten zor. Bir yandan kırgın ve küskün olan tabanı ikna etmek, diğer taraftan görevden alınan teşkilatlardakilerin yeniden gönüllerini kazanmak, öbür taraftan partinin duayen ve kamuoyunda da ilgi gören ilk etapta aklıma gelen Vedat Melik, Aydın Paydaş, Mahmut Yıldız gibi önemli ve kazanımları olan isimlerle bütünleşebilmek, mahalleleri, köyleri, ilçeleri, STK’lar ile ilin kanaat önderlerini ziyaret etmek gibi önünde dar olan sürede gerçekten ağır bir yük var.
CHP, yaklaşan genel seçim öncesinde HDP ile bir ittifak içinde olur mu olmaz mı bilinmez ama sanırım şimdi birçok CHP’linin gönlünde ‘Keşkem HDP ile ittifak yapsak!’ diye bir düşünce geçmekte. Çünkü Genel merkezin neme lazım duruşu ve anlayışı ile Urfa’da CHP’nin işi çok zor olduğu gibi, bugün karşımıza çıkan isteksizliklere de baktığımızda 12 kişilik aday vekil listesini bile nasıl tamamlayabilecek? Sorusu cevabını arayıp duruyor.
CHP’li duruşundan zerre kadar endişe duymadığım ve kendisine yönelik yapılan her türlü haksızlıklara rağmen, ‘Ben CHP’nin neferiyim’ diyebilecek kadar cesur yürek genç CHP’li bir dostum ile önceki gün telefonda görüştüm, konuştum.
‘Bugün itibari ile yaşanan gelişmelerden ne yalan söyleyeyim rahatsızım. Sadece ben mi? Hayır! İnanın çok arkadaşımız böyle. Urfa’da aday belirlemede Genel merkez belirleyici olacak. Bu durum bizlerde rahatsızlık vermekte. HDP ile ittifak olur mu? Sol ittifak yaşanır mı? Doğrusunu bilemiyorum. İlçe başkanları görevden alındılar. Kırgınlıklar var. Küskünlükler oldu. CHP yönetimi elini sıkı tutmaz ise 7 Haziran Genel seçimlerinde Urfa CHP’nin oyu korkarım HDP’ye kayar!’
Yukarıdaki bu sözler CHP’li dostuma ait. Bu dostum, yaklaşan Genel seçim öncesi il Başkanı Ömer Karakeçili’ye çözüm adına alması gerekenleri de, ‘eğer, bir parti sahalarda, halkın içinde, mahallede, köylerde, ilçelerde, pazarda olmadığı zaman oy istemeye yüzü de olamaz. Seçime 4 ay gibi bir süre kaldı. Urfa CHP yönetiminin en öncelikle işi partinin duayenleri ile mutlaka bir araya gelmeli, kırgın ve küskün olanların gönülleri yeniden kazanılmalı, günde en az bin kişi ile yüz yüze gelinmeli, el sıkışmalı, her gün en azından 10 köy dolaşılmalı, STK’lar başta olmak üzere hiçbir ayrımcılık yapılmadan sendikalar, vakıflar, dernekler, odalar, muhtarlar, yurtlar ziyaret edilmeli’ diyerek sıralıyor.
Dost acı söyler ama gerçekleri söyler. Bende dışarıdan birisi olarak bugün Urfa CHP ile ilgili gördüklerimi yazıyorum. CHP’lilerin ilgisini ne kadar çeker bilemiyorum ama her bir CHP’linin ve en önemlisi İl Başkanı Ömer Karakeçili ile Milletvekili aday adayı olan Hasan Oğul’un bir araya gelip sıfır mı? Yoksa bir mi? Bir mi? Yoksa iki mi? Bunun hesabını iyi yapmalılar.
Bugün artık aşiretlere bağlı kalmanın bir âlemi yok. Bir takım farklı milliyetçilik adımları da bu ilde kabul görmemekte. Oğul Babadan, kardeş kardeşten, amcaoğlu amcasından farklı düşünebilmekte ve adımlar atabilmekte. Bugün kazanmak adına bırakın bağımsız bir adayı, bir siyasi partinin bile 40 bin oyun altına düşmemesi gerekmekte. Gençler başta olmak üzere kazanmak isteyen herkes elinin taşın altına ciddi olarak koymalı ve sahanın her yerinde olunmalı. Aksi takdirde kaçan balık büyük olur benden naçizane söylemesi ve hatırlatması…
Yarın bu köşemde Urfa MHP’yi analiz etmeye çalışacağım.
Yeniden buluşmak dileği ile…
YORUMLAR