Reklam
Halil Çini

Halil Çini

h.cini@mynet.com

23 - 63 EKSENİNDE ŞANLIURFA!

15 Nisan 2015 - 09:26


Çok sevmek ile birlikte işimin bir parçası olarak hangi görüşte, hangi düşünce de olursa olsun birçok yazarı takip ederim. Yazılarını okur, zaman zaman yazılarından alıntılar yapar, notlar tutarım.



 



23-63 Eksenini köşesinde kaleme alan bir usta kalem var. Numan Aladağ. Bugüne kadar hiç karşılaşmamız olmadı. Ne ben kendisini gördüm, ne de o beni. Ama nedense yazılarını şahsen ben zevkle okurum. Yüreği ülke ve bayrak sevgisi ile dopdolu olan bu saygın insanın kaleme aldığı 23 – 63 ekseninden yola çıkarak bende naçizane bu bölgenin, bu coğrafyanın, bu toprakların bağrından yetişmiş bir evladı olaraktan 23 – 63 ekseninden Şanlıufa’yı kaleme almak istedim.



 



Vicdan muhasebesi ahlakımız bizi günah işlemeye, isteklerimiz azaldığı için değil, aklımızın gereklerine uyarak zorlamalıdır. Ruhunda Allah korkusu ve Vatan sevgisi olan namuslu kişiler, ne karanlıktan ne de aydınlıktan korkarlar.



 



İstiklal savaşından günümüze kadar ortaya çıkan tablolar ve sonuçta, ''Milli iradenin tüm müesseseleriyle hâkim ve daim olduğu ve devleti ve Milleti yöneten ve rotasını tayin ettiren güçlerin irade ve güç kaynağı Millettir.'' Görüşüne dayalı Hürriyetçi Demokratik ve iktisadi demokrasi düzenini, beynelmilel iç ve dış ihanet şebekelerinin tertip ve organizasyonu ve bazı unsurların gelecek vaat etmeyen, güncel ekonomik desteklerle, Hürriyetlerin, Devlet, Vatan, 23-63 Ekseni ve Büyük Türk Milletinin bütünlüğünü bozmaya, Milli iradeyi bertaraf etmeye veya onu zorla gasp etmeye kadar varan düzenlerle karşı karşıyayız.



 



Büyük Türk Milletini her yönüyle yücelten ve yükselten Hürriyet, eşitlik ve iktisadi demokrasi ortamı, ancak cüzdan muhasebesi (Rüşvet-Kara para) ahlakının uygulanış sisteminde görülen bir anlayışla, O'nun irade ve gücünü aşağılayan ve Milli irade yerine Hâkim unsur'lara milletin üstünde yer veren Türk İslam ahlakında yeri olmayan düzenlere dönüştürülmek isteniyor.



 



Bütün bu görüşler ışığında ''Gerçek demokrasinin mevcudiyetini tamamlayan iktisadi demokrasiye yumuşak iniş'in'' İlk göstergesi olan 7 Haziran Milletvekili seçimlerinin hakim unsurlara rağmen, neler getirip neler götüreceğine herhalde tarih karar verecektir. Cenab-ı Allah'tan dileğimiz odur ki, 23-63 Ekseni, iktisadi demokrasinin kuruluşunun temelini atmada eline geçen fırsat telakki ettiğimiz 7 Haziran seçim sonuçlarının Şanlıurfa ve Türkiye’miz adına pişmanlığına düşmemesidir.



 



 7 Haziran seçimleri önemli bir fırsatla, kendi kaderine kendisinin hâkim kılınacağı iktisadi ve siyasi demokrasi sistemini kurma fırsatıyla karşı karşıyadır. ''Milli iradeyi hâkim kılarak güçlü devlete EVET, ama vesayet altında millete HAYIR’ olmalıdır.



 



Başarının insan üzerindeki etkisini hepimiz biliyoruz. Gerçekten, her başarı öz varlık ahengini sağlamlaştırır. Daha düzenli olmasını sağlar. Öz varlık güveni arttırır. Vicdan muhasebesi yaparak hayat sevgisini kuvvetlendirir. Araştırma ve geliştirme arzusunu genişleterek, yeni buluşlar yapar. İnsanı Vatan sevgisine bağlılığını, kendisine, çevresine daha samimi bir şekilde yaklaştırır, bağlar. Fert planında da sosyal düzenin kurulmasında önemli bir rol oynar.



 



Yanılmalar da, unutkanlıkta olduğu gibi, genellikle şuur altında saklı gizli ve çeşitli sebeplerden meydana gelmektedir. Bu sebeplerden biri de kıskançlıktır. Kıskanılan insanları ilgilendiren dedikodulara çok rastlanıyor. Bütün gayretlere rağmen, kıskançlığı duyan kimse, gerçek duygusuna göre hareket etmekten, bu duyguyu sözle açıklamaktan uzak kalmaz. Bir kuruma yeni müdür tayin olup görevine başlayınca, şerefine hoş geldin ziyafeti veriliyor. Aynı kurumda görevli bir memur söz alıyor. Konuşurken, ‘tayininiz hepimizi sevindirdi’ diyeceği yerde, ‘hepimizi üzdü!’ diyor. Ziyafette bulunanlar şaşırıyorlar, hayret ediyorlar. Memur yanıldığını söyleyerek, özür diliyor. Mesele de böylece kapanıyor.



 



Hiç şüphe yok ki memur yanıldı. Amma bu yanılmanın mutlaka bir nedeni vardı. Memurun şuur altında yerleşen kıskançlığın bir eseri idi. Memur, yeni müdürü kıskanıyordu. Çünkü onun yerinde gözü vardı. Kendisi müdür olmak istiyordu. İnsan hayalen bile olsa, edindiği tecrübeleri faaliyete geçirmekten, kendisini mahrum bırakanlardan hoşlanmaz. Zaman zaman bu tür yaptırımlara karşı çıkmaya çalışır. Onu üzecek dedikodular yapar. Doğrudan doğruya ortaya koyamadığı duygusunu türlü kılıklara sokar. Hatta zaman zaman nefretini sevgi şeklinde gösterecek kadar ileri gider.



 



Osmanlı İmparatorluğunun yıkılmasını, İslam dünyasının yok olmayı hazırlamak isteyenler, işe İslam’ın ve Türklük âleminin içine nifak unsurları ve çarpık düşünceleri sokmakla başladılar. İslam’ı yıkmak için sarf edilen gayretler, öyle cazip şekillerle bizi hassas noktalarımızdan yakalamış ki, İslam ateşinin üzeri adeta küllenir gibi olmuştur.



 



1960 lı yıllardan günümüze kadar Fırat ve Harran’ın evlenip, Harran ovasına suyun gelmesi ile ne yazık ki Türk tarımı ve sanayisi yozlaştırma çabası içinde onlarla güncel zevklerin ve hislerin tatmini ve değişik yollardan şöhret sağlamak amacını güdenler, daha sonra Elazığ-Şanlıurfa (Keban-Birecik) fay hattında, sadakat ve samimiyetle İslamiyeti yaşayanları Vatan sevgisinden ve ahlaken çökertmek yolunu seçmişlerdir.



 



Allah'a binlerce kez şükürler olsun ki, cüzdan muhasebesine odaklı ihanet şebekelerine karşın Şanlıurfa tarihten günümüze kadar, daima Milli iradeye ve Ülkemizin bölünmez bütünlüğüne bağlılığı kanıtlanmıştır.



 



Şanlıurfa halkı artık derin uykusundan iyice uyanmış ve başta 7 Haziran’daki Milletvekili Genel seçimleri olmak üzere daha sonrasındaki 2019’da yapılacak olan Mahalli Genel seçimlerinde de ne yapacağının çok iyi bilincindedir.



 



7 Haziran Milletvekili Genel seçimlerinde Urfa’lı, yarınların güçlü URFA’sı adına oyunu kullanacak ve doğru istikametinde yol almaya devam edecektir.



 



23 – 63 Ekseninde Urfa halkı bugün ne yapması gerektiğinin çok iyi bilincindedir. Temennim başta eksende yer alan iller başta olmak üzere tüm Türkiye’nin uyanmasıdır.



 



Yeniden buluşmak dileği ile..



 


Bu yazı 514 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum